Andalip, şiirleri, mesnevileri ve manzummensur karışık hikâyeleri (destan) ile tanınmış bir şairdir.

17.-18. asır Türkmen edebiyatının, Türkmen tarihinin ve Türkmen yaşayışının ansiklopedisi niteliğindeki eserlerini yazan Andalip’in “Leyla ile Mecnun”, “Yusuf ile Züleyha”, “Zeynel Arap”, “Baba Ruşen”, “Melike Mihringâr” hikâyeleri ile “Nesimî”, “Sa’d-ı Vakkas” ve “Oğuznâme” adlı uzun manzum eserleri vardır. Ayrıca çeşitli mecmualarda ve halk arasında birçok şiirine rastlanmaktadır. Görüldüğü gibi Andalip, Türkmen edebî mirasının pek çok konusunu işlemiş, Türkmen edebî geleneğini kendisinden sonraki nesillere başarıyla aktarmasını bilmiştir.

“Leyla ile Mecnun” hikâyesinde bütün doğu halkları arasında bilinen Arap menşeli meşhur trajik aşk hikâyesini halk anlatımlarıyla birlikte yazılı kaynaklardan da faydalanarak yeniden işlemiştir. Bu eser onun olgunluk dönemine aittir. Bu yüzden, Leyla ile Mecnun konusu, Türkmenlerin tarihi değerlerine bağlı yeni tiplerle zenginleştirilmiştir.

“Yusuf ile Züleyha” da daha önce yüzlerce şair tarafından yazılmış olsa da Andalip’in kaleminden yeni ve Türkmenlere has bir versiyon olarak tekrar hayat bulmuştur. Bu hikâyede çok başarılı olmuştur, hatta bu konuda meşhur şarkiyatçı Samayloviç, “Bu hikâyenin Türkmenler arasında ortaya çıktığını söyleyebiliriz.” demektedir.

Andalip’in bir başka önemli eseri de “Kısasü’l-Enbiya”dır. Eserin nesir bölümünde dil oldukça ağırdır. Şiirler ise Türkmen halkının kolayca anlayacağı şekilde sadedir. Eserde üç ana konu işlenmektedir; padişahların yurdu idare etmesi, sevgi ve aile.

Andalip’in İslamî konulu hikâyelerinden biri de “Melike Dilaramî”dir. Anadolu sahasında pek tanınmayan bu hikâyenin konusu şöyledir. Şah kızı Melike rüyasında Hz. Ali’yi görüp Müslüman olur. Babası kâfir Mutlak, kendi kızına âşık olur ve onunla evlenmek ister. Melike şiddetle reddeder. Ancak hayatı zindana döner. Kız birçok sıkıntı çektikten sonra Kenan Şahı ile karşılaşır ve onunla evlenir.

Andalip’in İslamî konulara ilgisi “Zeynel Arap” hikâyesinde de devam eder. Bu hikâyenin konusu, Hz. Ali’nin Bibi Hanefiye’den doğan oğlu Muhammed ile Zeynel Arap arasında geçer. Bunlardan başka Hz. Ali’nin eşleri Bibi Fatma, Bibi Zakra ve oğulları İmam Hüseyin, komutanı Malik Eşder gibi şahsiyetler de yer yer olaylara karışırlar. Hikâyenin dili oldukça sade, şiirler akıcıdır. Günümüzde bile bu şiirlerin bazıları halk türküsü olarak çalınıp söylenmektedir.

Bizce Andalip’in manzum eserleri arasında en önemlisi “Oğuznâme”dir. Şairin millî konulara ilgisi bu eserinde ortaya çıkmaktadır. Bu eserde Oğuzlar ve Oğuz Han hakkında verilen bilgiler çok önemlidir. Bir girişle on bir bölümden oluşan eserde zaman zaman belgelerden ve rivayetlerden de bahsedilmekte, böylelikle okuyucunun tarihî bilgilerinin artırılması hedeflenmektedir. Yine “Nesimî” hakkındaki mesnevisi de şairin önemli eserlerindendir. Bu eserde mutasavvıf şair Nesimî’nin hayatı, trajik sonu ve inancı uğrunda yaptığı fedakârlıklar anlatılmaktadır. Esere yer yer Nesimî’nin şiirleri serpiştirilmiştir.

On sekizinci asrın tarihi, Türkmenlerin sosyal yapısı, iktisadî durumu Andalip’in eserlerinden takip edilebilir. Şiirlerindeki şekil mükemmelliği yanında, derinlik ve üslûp bakımından da önemli bir yere sahip olan Andalip’in tesiri, izleri kendisinden sonra da uzun süre yaşamıştır. Eserlerinin yazmaları oldukça zengindir..

....

»»  Devamı Kardeş Kalemler 54. sayıda...